Dünya değişiyor. Hem de hızla. Eski köye yeni adet getirmek istemeyenler de aynı hızla oyun alanından çekiliyorlar. Gerek kişisel olarak, gerek şirketler olarak, gerek ülkeler olarak. 

 

Şimdi, pişmiş aşa su katmanın ne alemi var. Birçok yönetim kitabı, bize hala uslu çocuk olmamızı, sıraladıkları kurallara uymamızı tavsiye ediyorlar. Bunlara uyunca da kolay işe girermişiz, kariyer konusunda başarılı olurmuşuz diye anlatıyorlar. Bana göre, ve de benim gibi düşünen bazı yazarlara göre, yemeği bu şekilde kaynatmaya devam edersek, hiçbir zaman pişmeyecek. 

Sadede gelirsek, iş başvurularında ve kariyer yaklaşımlarında, hala bir çok makale, gazete, dergi ve kitap başarı yolunun tariflerini doğru anlatmıyor. Yaratıcılık, liderlik, vizyon vs. gibi kulağa hoş gelen kavramlardan bahsetseler de, hala düzenli orduların neferleri olarak savaşmamız öneriyorlar. Halbuki değişim o kadar hızlı ki, artık gerilla savaşı gerekiyor. 

İşe, önce bir yayınevine yönetici pozisyonu başvurusu örneğini aktararak girmek istiyorum. Örnek, verilen tariflere uyuyor. 

a.      Etkileyici bir giriş.

b.      Bir yayınevine uygun edebi bir üslup

c.      Arkasına iliştirilmiş iyi okular ve iyi kariyer içeren bir öz geçmiş 

Sonuç: yanıt  veya teşekkür bile yok 

 

Örnek başvuru: 

“Sayın İlgili, 

Ekte yolladığım, belki de deneyim yüklü, ama bana göre soğuk yüzlü kısa özgeçmişimi biraz ısıtabilmek amacıyla bu giriş satırlarıyla sizlere daha derinden  ulaşmak istiyorum. 

Kitap okumayı ve bilmediğimi öğrenmeyi hep sevdim.  Tom Miks’lere başlayan bu serüvenim, yeniyi arama çabasıyla beni felsefenin eteklerine kadar getirdi. 

Eğitimim modern işletmeciliğin en iyi verildiği okullardan birisinde gerçekleşti, ama düşünce dünyası ve edebiyatla olan ilgim hep devam etti. Yaptığım yöneticiliklere paralel olarak, şiir, hikaye, makale yazmaya da devam ettim. Felsefe, Darwin, psikoloji vs. konularında  altı adet kitap çevirdim. Hala da çeviriye devam ediyorum. 

Birikimimin bende kalmaması amacıyla ve de okunabilir olur ümidiyle roman biçimindeki aktarımla, iç aydınlanma üzerine de bir kitap yazmaya başladım. 

İlanınızdaki noktalarla ayrılmış boşluğa yazılabilecek çok şey var, ama ben biraz daha üst düzeyden bakarak, Türkiye’de yetişmiş ve pek tanınmayan bilgelerden biri olan Emre’nin sözüyle boşluğu dolduruyorum: “Tüm kayıtlarla kayıtlanırım ve hiçbir kayıtla kayıtlanmam”. Bence özgür disiplini bundan daha güzel anlatabilecek bir söz yok. 

Uzun lafın kısası,  bir yayınevinde iş akışından sorumlu olmak hem deneyimlerim, hem de yönelimlerimle kesişecek diye düşünüyorum. Kim bilir, belki siz de aynı fikirde olursunuz? O zaman sizinle tanışmak benim için bir zevk olacaktır. 

Saygılarımla”

 

Eğer iş dünyasına bakış şeklimizi aşağıda sıralanan doğrultuda değiştirebilmişsek sonucu hiç de şaşırtıcı bulmayız. Aşağıda sekiz paragraf halinde sıralananlar, belki de değişen dünyada, değişmesi gereken bakış açılarımızla ilgili önemli noktalar. Belki bunlar bile bütünü kapsamıyorlar. Ama yine de silkinip kendimize gelmezsek, çifte diplomalarla işsiz kalmamız işten bile değil. 

 

Post Modern kariyer yaklaşımları: 

Kariyer olanakları artık şirketlerce sunulmamaktadır. Herkes kendi kariyerini kendisi yaratacaktır. 

Şirket bir aile değil takımdır. Oyuncular kalıcı değildirler, giderler. Hatta  aynı takım içersinde sıkça deplasmana da çıkabilirler (Şirket çok ulusluysa). 

Kariyer, önceden saptanmış bir çizgi olursa, başarı şansı da kısıtlı olacaktır. Bugün batıdaki başarılı yöneticiler ortalama dört şirket değiştirmekte ve sıkça kariyer değişikliyle karşılaşmaktadırlar. Bu değişiklikler, bir anlamda profesyoneli rutinden kurtararak canlı tutmaktadır. 

Çalışkan ve yetenekli olmak yükselmek için tek başına yeterli değildir. İlişkiler, müessesenin ihtiyacına karşı piyasada ne kadar insan kaynağı oldu, transfer teklifi, hedefe kilitlenme gibi etkenle de çok önemlidir. 

Çalışanın gücü, artık kontrol ettiği örgüt büyüklüğünden çok içerde ve dışarıda etkilediği topluluğun büyüklüğüne bağlıdır.  

Artık sadece para motivasyon unsuru olmamaktadır. Tatmin duygusu ve başarı arzusu paradan önemli olabilir. 

Uzmanlık alanları hızla önemini yitirmektedir. Hızlı gelişmeler nedeniyle, hit olan meslekler hızla demode olmaktadırlar. Öyle ki yakın bir gelecekte hit olacak meslekleri bugün bilmediğimizi de kabul ediyoruz. Bu nedenle, birden çok konuda yetenek sahibi olmak önem kazanmıştır. 

Şirkete sadakat ve başarı yükselmenin yolu olmaktan çıkmıştır. Artık, şirket sahipleri, globalleşen dünyada, şirketlerini rahatça satabilmekte veya ülkeler arası kaydırmalar yapabilmektedir. Ayrıca değişime uyum sağlayamayan veya dalgalanan ekonomilerden etkilenen şirketlerde on binlerce çalışanın işine son verilebilmektedir. 

 

Son Söz: En büyük sermayemiz ilişkilerimizdir.

Bir sonraki söz: Alternatifleriniz yoksa, düş kırıklılarınız vardır. Seçim sizin.

occonsbanner08